Amerikalı bir film yönetmeni olan Cecil.B DeMille, aktrist ve oyun yazarı bir çiftin oğludur. İlk kariyer denemesini ebeveynlerinin meslekleri üzerine yapmıştır, fakat asıl yolunu sinemada ve yönetmenlikte bulmuştur.
![]() |
Cecil B. DeMille |
DeMille'in filmleri, alışılmış sahne dramalarını konu alıyordu. Yani sıradan olanın dışında bir öyküleri yoktu. Fakat DeMille, anlatı teknikleri, aydınlatma teknikleri, ve çerçeveleme üzerine yenilikçi denemeler yaptı. Duyarlı bir kişiliği vardı ve bunu perdeden izleyiciye aktarmayı başardı. Yönetmenlerin hiç tanınmadığı dönemde DeMille, yönetmen olarak adını duyurdu.
İlk zamanlarda, yenilikçi bakış açısıyla, eleştirmenlerden de övgüler aldı. 'Aldatma' adlı filmi, psikolojik kurguyu kullanmanın belki de ilk örneklerindendir. 'Fısıltı Korosu' adlı fimi ise, kasvetli, gölgeli aydınlatması ve takıntılı öyküsüyle, kara filmin gelişini haber veriyordu. Fakat sanatsal açıdan değerli olmasına rağmen, bu film fazla ilgi görmedi.
Sinema dünyasına böylesine avangart filmlerle başlayan yönetmen, sonradan bakış açısını sıradanlaştırdı. Eleştirmenlere göre, halkın nabzını yakalamak uğruna, sanatsal tarafını bir yana bıraktı ve filmlerinin kalitesini düşürdü.
'Eskimiş karılar değiştirilir (1918)' adlı filmle, iç gıcıklayıcı sahnelerin yer aldığı, bir dizi seks komedisine başladı. Bu filmler tepki görmeye başlayınca bu kez çarpıcı dekorları, kalabalık ve görkemli sahneleri olan filmlere yöneldi. Kitab-ı Mukaddes'ten alınma konuları işleyen bu filmler arasında, On Emir (1923) ve Krallar Kralı (Hz.İsa-1927) sayılabilir.
'On Emir' adlı, bir milyon dolarlık film; Paramount'un yönetim kurulu başkanı Adolph Zukor'un endişelerine karşın, büyük başarı elde etti. DeMille, Paramount'tan ayrıldı ve Cinema Corporation of Amerika' adlı şirketini kurdu. 'Krallar Kralı' adlı filmini, kendi şirketi bünyesinde çekti. Bu film, daha da büyük bir başarı elde etti.
DeMille, Cleopatra (1934) adlı filmiyle, dinsel motiflerden uzaklaştı ve dinin yokluğunu görkemli savaş ve seks sahneleriyle telafi etti.
DeMille'in kariyerinin doruk noktaları 'Samson ve Dalila (1949) ve 1952'de en iyi film Oscar'ını kazanan 'Harikalar Sirki' dir.
1959 yılında hayatını kaybeden DeMille, filmlerinde sanatsal tarafını arka plana itmiş olsa da; duyarlı kişiliğiyle, iyi bir öykü anlatıcısı olmayı ve yalın dilinin akışkanlığını sonuna kadar korudu. Bugün oturup, 'Harikalar Sirki' ni izlerseniz, uzun uzadıya sergilenen sirk sahnelerine rağmen, sonuna kadar keyifli bir şekilde devam edebilirsiniz. DeMille'in sanatsal kişiliğini anlamak için 'Aldatma' adlı filmine de bakmanızı öneririm.
Yönetmenin, 1959 yılında. ölümünden sonra yayınlanan 'Autobiograhy' adlı kitabı vardır.
Hollywood Yabancı Basın Birliği (Hollywood Foreign Press Association); 1952 yılından beri sinema dünyasına önemli katkıları olan kişilere 'Altın Küre Cecil B.DeMille' ödülü dağıtmaktadır.