Pek çok ülke sinemanın bulunuşunu kendisine mal etmek ister, ancak sinemanın tek bir çıkış anı yoktur ve varlığını tek bir ülke ya da kişiye borçlu değildir. Aslında sinemanın kökeninin, onaltıncı yüzyılda, italyanların karanlık kutu deneylerine, ondokuzuncu yüzyılın çeşitli optik oyuncakları gibi bazı kaynaklara, diyaroma ve panaroma gibi pek çok görsel gösteri uygulamalarına kadar uzandığı düşünülebilir. Ondokuzuncu yüzyılın sonunda, hareket eden görüntüleri perdeye yansıtma çabaları giderek yoğunlaştı ve Birleşik Devletlerde Edison, Fransa'da Lumiere kardeşler, Almanya'da Max Skladanowsky, Büyük Britanya 'da William FrieseGreene gibi girişimciler, ilk hareketli resimleri sunarak insanları hayranlık içinde bıraktılar. Ne var ki bu insanların hiçbirine sinemanın ilk yaratıcısı denilemez. Böyle bir buluşun aynı anda ortaya çıkmasının nedeni, teknik koşulların elverişli hale gelmiş olmasıyla ilgilidir.
Buna rağmen, sinemanın ortaya çıkışı deyince genellikle Lumiere kardeşlerin 1895 yılında ücret ödeyen bir topluluğa yaptığı ilk film gösterimi akla gelir. Oysa ki, Edison'un 1891 yılında patentli
Kinetoscope icadı, elektronik görüntü yaratmak üstüne yapılan ilk deneyler ve düzeneklerle birlikte başlayan bir süreklilik vardır.
Yine de, Lumiere kardeşler 28 Aralık 1895 de Paris 'teki Grand Cafe 'de para ödeyen bir izleyici topluluğuna on film göstererek en ünlü ve en etkili gösterilerini gerçekleştirdiler. Tarihe geçen gösterim, Lumiére kardeşlerin ilk filmi olan 'Lumiére Fabrikasından Çıkan İşçiler' ve bir trenin istasyona yaklaşmasını kesit alan filmin de aralarında bulunduğu on kısa metrajlı filmden oluşuyordu. Her film 17 metre uzunluğundaydı ve yansıtıcı ile çevrildiklerinde 46 saniye sürüyorlardı.
Bu gösterim, Lumiere kardeşlerin ticari zekaları ve pazarlama yetenekleri sayesinde, bütün Avrupa'da ve Birleşik Devletler de aniden tanınmalarını ve sinema tarihinde önemli yer edinmelerini sağladı.

Auguste ve Louis Lumiere adlı kardeşlerin bir fotoğraf malzemeleri fabrikası vardı ve boş zamanlarında
Cinematographe adını verdikleri kamerayı tasarlamak üzere deneyler yapıyorlardı. Bu kamera ilk kez 22 Mart 1895 yılında tanıtıldı. Lumiere'lerin prestij kazanmalarını sağlayan bu itibarlı çıkışın ardından, bilimsel kongre ve konferanslarda kameralarını sergileyerek, tanıtmaya devam ettiler. Cinematographe'ın teknik özellikleri, yapım ve gösterim açısından rakipleri karşısında birçok avantaj sağladı.
( Cinematographe, Edison'un yüzlerce kilo ağırlığındaki Kinetograph'ı karşısında yalnızca 7 kiloydu ) Tüm bunlar gözönüne alınırsa, Lumiere kardeşlerin hakkını vermek lazım gelir, hem teknik açıdan, hem pazarlama açısından ileri gitmişler ve ilk gösterimi yapan kişiler olmasalar bile, en etkili ilk gösterimi yapan kişiler olarak, bununla anılmayı hak etmişlerdir.